Pizzaların, hamburgerlerin, mısır cipslerinin, patates kızartmalarının, tavukların, sebzelerin, hemen hemen her şeyin yanına, üstüne, içine, dışına salça ettiğimiz ama bir o kadar da lezzet katan, eküriliğe yakışan peynir türü cheddar.

Herhalde cheddara bulanmış özellikle fast food yiyeceklerin videolarını izlemeyeniniz yoktur. Görüntüye yediden yetmişe hepimiz alışkınız. Sarı, turuncu tonlu, yağlı bir peynir. Bu arkadaşla o kadar içli dışlıyız ki artık, bir yerlerde kendisini eritmeden, uzatmadan yemek yapamıyoruz. Şimdi yaptınız makarnayı sosla tatlandırıken üzerine cheddar rendeleseniz fena mı olur? Neyse, gelgelelim bu arkadaşın bu kadar abartılmasının sebebine; kolay erimesi ve renginin yanında lez-ze-ti! İşte o kadar...

İngiltere-Cheddar

Biliyorsunuz ki Avrupa'da ve tabii ülkemizde de birçok bölgede peynir türleri almış başını gidiyor. Birbirinden lezzetli, hazırlanış bakımından, muhafaza bakımından ve kullanım alanı bakımından bir ton peynir türü mevcut. Cheddarda aslında ismini bu şekilde almış. İngiltere'nin Cheddar kasabasında bu peynir çok meşhur! Kendilerinin yöresel peyniri. Uzun yolda dinlenme tesisinde "Cheddar Pazarı" nda bulacağınız ilk peynir yani. Dünya'ya açılması bu peynirin Amerika ile beraber olmuş. Küresel güç Amerika keşfedilir, İngilizler buraya gelir gider, gider gelir. Uzun ömürlü, yağlı, enerjik ve lezzetli, sıcak soğuk her türlü giden cheddarımız bu yolculukların bir numaralı gıdası olur. Zamanla, tabii Amerika Top Ten listelerinde bir numara olur ve hamburger çılgınlığı ile Amerikan versiyon pizzalarla beraber dünya litaratüründe daha çok yer edinmeye başlar. Ahhh şu Amerikalılar.... Hatta ve hatta 50'li yılların sonlarına doğru "Amerikan Peyniri" olarak okullarımızdaki yerini aldı sevgili İngiliz Cheddar'ı..


Cheddar anonim bir peynir türü. Tam tarihçe yakalayamıyoruz kendisinde amma velakin yüzyıllar öncesine kadar İngiltere'de köylüler tarafında sıkça üretilip kullanıldığı, hatta kraliyete sıkça hediye edildiği biliniyor.

Kendisinin kullanım alanı da baya fazla. Tuzlu ve ekşi tadı ile hemen her lezzete uyum sağlayabiliyor. Dediğimiz gibi özellikle fast food dediğimiz gıdalar için biçilmiş kaftan. Şarapla beraberde son derece iyi gidiyor kendileri. Eritip kendisini, farklı alanlarda kullanmak, farklı yemeklere lezzet katmakta özellikle amatör mutfak keyifçileri için muhteşem bir çıkış noktası. Sizde mutfağınızda istediğiniz gibi deneyebilirsiniz.


Dünyaca ünlü gurmemiz Vedat Milor'un sosyal medyanın özenti yemek görüntülerini eleştirirken bolca kullandığı peynir çeşidi de diyebiliriz kendisi için. Ama lezzetli ve tadı her şeye gidiyor Vedat abi biz ne yapalım!..

Şöyle yapabilirsiniz; bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilir ve mailinizi bırakabilirsiniz....

Sizlerle bu yazı dizisinde birbirinden sağlıklı, seçmece 50 besinden ve faydalarından bahsedeceğiz. Hemen her zaman tüketebileceğiniz bu gıdalar sağlıklı yaşamın anahtarı olabilir. Tabii aralarında sevmediğiniz, tüketmediğiniz ya da tüketmeye karşı olduğunuz besinlerde olabilir. Onların yerine de alternatifleri kendiniz yaratıp sağlıklı beslenmenin kapılarını bizimle beraber açabilirsiniz! İşte karşınızda ilk 10!

1-6) Meyveler

Hemen hemen dünyanın her yerinde tüketebildiğimiz en sağlıklı gıdaların başında meyveler geliyor. Muhteşem tatları ve yemek için ekstra hazırlığa ihtiyaç duyurmamaları sayesinde alın alın gömün. Hatta imkan dahiline dalından tazecik tüketilen meyveler birebir. Şimdi birkaç meyve ve onların muhteşem faydalarından bahsedeceğiz. Uzatmadan, kısa kısa! Haydi başlıyoruz...

1) Elma

İşte karşınızda yüksek lifli yapısı, C vitamini deposu ve antioksidan fabrikası olan elma. Elma, muhteşem doyurucu olmakla beraber öğünler arasında, tüketebileceğiniz muhteşem bir meyve. Doyurucu!

2) Avokado

Özellikle internet yemek dünyasının gelişmesiyle günden güne daha çok hayatımızda yer eden avokado. Bildiğimiz birçok meyveden ayrı olarak bir karbonhidrat değil bir yağ deposudur. Muhteşem sağlıklı ve iç dengenizi düzenleyici bir iksir diyebiliriz bu yağa. Kremsi yapısı buradan geliyor, ayrıca lifli ve C vitamini ile potasyum deposu kendisi. Sindirim dostu! Unutmayın, mutluluk bağırsaktan geçer!

3) Muz

İşte potasyum kaynağı, bu sıralamada birinciliği kimseye kaptırmayan arkadaş, muz! Ayrıca B6 vitamini içerir ve lifli yapısıyla sindirime yardımcı olur.

4) Yaban Mersini

Bu arkadaşta lezzetli olmasının yanında dünyanın en güçlü antioksidan kaynakları arasında!


5) Portakal

C vitamini konusundaki şöhretini bilmeyen yoktur. Ayrıca lifli yapısı ve muhteşem lezzetiyle tüketmesi oldukça keyiflidir. İster suyunu ister kendisini...

6) Çilek

Muhteşem lezzetli ve besleyici çilek, karbonhidrat ve kalori bakımından da düşüktür. C vitamini ve manganez dolu bu lifli meyve arkadaş muhtemelen dünyanın en lezzetli gıdalarından. Mevsimi biraz kısa hatırlatalım..

Şimdi biz burada meyvelerin çok çok azına yer verdik ama isimlerini anmadan geçemeyeceğimiz arkadaşları da ekleyelim; vişne, kiraz, üzüm, greyfurt, kivi, limon, mango, kavun, karpuz, şeftali, armut, ananas, erik ve ahududu...Ayrıca zeytininde bir meyve olduğunu ve kahvaltı, salata dahil her daim bizi selamladığını, muhteşem sağlıklı ve hayat kaynağı olduğunu belirtelim. Zeytine özel bir dosya da Food in Mobili'de olacak...

Biz devam edelim ilk 10'a;

7) Yumurta

İşte dünyadaki en besleyici gıdalardan biri daha; yumurta! Günlük milyonlarca yumurta yemeklere dahil olmakta ya da direk tüketilmekte. Yıllarca da kolestrolü kötü yönde etkilediği düşünülmekteydi Ama muhteşem bir protein kaynağı kendisi. Sadece yumurtanın sarısını çok kaçırmamakta fayda var. Çünkü muhteşem besleyici olmasının yanında vücuda ani bir yükleme sıkıntıya neden olabilir. Ne de olsa herşeyin fazlası zarar!

8-10) Et Ürünleri

İlk 10'da geldik son 3'e. Bu 3 basamağı da et ürünlerine ayırmak istedik. Önemli olan nokta mümkün olduğunca işlenmemiş, kurumamış ve orta veya az pişirilmiş olarak et tüketmektir.

8) Yağsız Sığır Eti

Muhteşem bir protein kaynağı ve vücudumuz için son derece yararlı demir yüklüdür. Özellikle düşük karbonhidratla besleniyorsanız tüketmekte fayda var. Tabii her gıda gibi hepsinden azar azar ve dengeli beslenmek en sağlıklısı...

9) Tavuk Göğsü

Birçokları tarafından tavuğun en lezzetsiz ve kuru yeri olarak görülse de yağ ve kalori bakımından oldukça düşük, protein bakımından oldukça yüksek bir içeriğe sahiptir kendisi. Bugünlerde çeşitli restoranlarda soslarla tüketmek çoooook moda tavuk göğsünü.

10) Kuzu Eti

Kuzu eti omega 3 bakımından oldukça zengindir ve vücutta yağ dağılımı ile iç dengenin düzenlenmesine faydası vardır.

Food in Mobili her daim dengeli beslenmenizden yana. İstediklerinizi ve lezzet aldıklarınızı tabii ki tüketin ama azar azar, kararınca. Denge en önemlisi. Yakında diğer 10'lu sizlerle olacak. Afiyet olsun.

Mailinizi bırakın ki en yeni yazılar ilk sizin mailinize gelsin!

Sizlere gün içerisinde kullandığımız temel bileşenlerimizden, karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerden bahsetmiştik. Ayrıca tuzlar ve vitaminler ile güzel süslemelerde yapmıştık. Bu yazıda ise neyi, ne zaman tüketirsek nasıl faydalanır, iyi ve kötü etkileri neler olur onlara bakacağız. Evet küçük besin arkadaşları kötü emellerimize alet edeceğiz! Şaka şaka, onlarda isterler herhalde hayatın döngüsüne en verimli şekilde katılmayı. Çokta kafaya taktıklarını düşünmüyoruz:)

Yaşamımızı devam ettirebilmek için enerjiye ve vücudumuzun bazı doğal tepkimeleri yerine getirmesine ihtiyacımız var. Bunlar için de gerekli maddeler, besinlerde. Besinleri tüketme zamanı da oldukça önemli. Mesela geceleri uyumadan önce 1 tabak makarna tüketirsek bu bizi enerjiye dönüşmeyen karbonhidratın yağa dönüşmesi vesilesi ile oldukça üzecektir. Ama günün enerjisini elde etmemiz için öğle yemeğinde tüketirsek hemen kullanılacak ve enerjiye dönüşüp günü yakalamamıza yardımcı olacaktır. Şimdi birkaç örnekle bu durumu açıklayalım. Bakalım akşam tüketince ne olabilir, kahvaltı veya öğle yemeğinde tüketirsek ne olabilir? Örnek olacak arkadaşlarda aşağıda heyecanla bekliyorlar...:)

Muzu öğle yemeğinde yerseniz şayet bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı olur, cildinizi güzelleştirir. Akşam yerseniz şayet burunda akıntıya sebep olur ve biraz sindirimde sıkıntılara sebep olabilir. Anladınız siz onu 😁

Elma içerdiği pektin sayesinde kan şekerini ve kolestrolü düşürür. Pektin de aslında bir şeker türüdür, en doğallarından ancak sabah kahvaltısında tüketirseniz, şeker kontrolünü elden bırakmıyor. Akşam yerseniz şayet pektinin sindirimi zor olduğundan bütün güne yayamazsınız ve bu da mide asidinin artmasına sebep olur...


Kahvaltıda yenen domates sindirimi ve metabolizmayı hızlandırır, akşam yemeğinde tercih ederseniz domatesin içerisinde de pektin bulunur ki elma gibi mide asidine sebep olur, bu da rahatsız eder. Ayrıca oksalik asitte domatesin içerisinde bulunan rahatsız edici maddelerden biridir ve midenizde şişkinlik oluşmasına sebep olacaktır.


Gelelim meşhur yoğurdumuza. Hemen hemen her yemeğin yanında iyi gidiyor bu velet... Akşam yemeğinde yoğurt yerseniz işte sindirime yardımcı harika bir gıda tüketmiş olursunuz. Gece yarısı kaçamak atıştırmalık mı istiyorsunuz. Yoğurt yiyin 😁 Ola ki kahvaltı da tükettiniz. O zaman da bu arkadaş hiç ummadığınız bir şekilde mide asidinin artmasına sebep olabilir ve mide yüzeyinin bundan hasar almasına neden olabilir. Aman dikkat. Sabah boş mideye kaşık kaşık yoğurt yemeyin deriz.

Arada atıştırmalık olarak size tavsiyemiz, mevsiminde portakal! Kendisi öğün aralarında tüketildiğinde metabolizmayı hızlandırıp bağışıklığı güçlendirecektir. Ama kahvaltıda yerseniz boş mideye zarar verecek ve gastrite sebep olacaktır. Sonra ben duymadım demeyin.

Bizim olmazsa olmazımız, her yerli malı haftasının baş tacı, kuruyemişler. Sanki son zamanlarda yerli malı haftasında bile kendilerine yer veremeyeceğiz ne yazık ki...Neyse gelelim asıl konumuza, eğer öğle yemeğinde biraz kuruyemiş, hani, fındık, fıstık, ceviz tüketirseniz bu kan basıncınızı düşürüp kalp sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır. Ama akşam yemeğinden sonra yerseniz şayet çok yağlı ve kalorili olduğundan tam ters etki yapabilir ve ziyadesiyle kilo olarak size geri dönebilir. aman dikkat.


Son zamanlarda ulaşmakta zorlandığımız, aslında genel olarak ulaşmakta zorlandığımız, tamam sofraya geldiğinde kendimizi şanslı hissettiğimiz, yerine alternatif gıdalar türettiğimiz kırmızı eti öğle yemeğinde tüketirseniz muhteşem bir demir kaynağı tüketmiş olursunuz. Protein yüklemesi yaparsınız ve hastalıklara karşı da direnç kazanmış olursunuz. Ama gel gelelim akşam yemeğinde tüketirseniz bilesiniz ki sindirimi yaklaşık 4 ila 6 saat sürecektir ve rahatsız etmesi olasıdır. Ayrıca bu durum sindirim sistemine zarar verebilir. Bir düşünün; yediniz yemeği ve 3 saat sonra yan gelip yattınız. Artık kötü rüyalar ve uykusuz dakikalar peşinizi bırakmayacaktır. Nerede maden suyu? Tanıdık geldi değil mi?

İşte bir kaç örnekle besinlerin tüketilme zamanlarının önemi. Hepsinden maksimum yarar elde etmek ve karşılaşacağımız olumsuzlukları minimalize etmek için dikkate almakta fayda var. Zira verdiğimiz örneklerin yapılarına benzer besinlerde aynı durumlara sebep olacaklardır. Haydi afiyet olun...


En son yazıların mailinize gelmesi için mailinizi bırakın ve bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edin... :)

Herkese merhaba! Evet yemek yemeyi seviyoruz ve artık mayıs ayından itibaren de o ay hangi meyve ve sebzelerin taze olarak tüketilebileceğini sizinle paylaşıyoruz! Bakalım mayıs ayında neleri taze taze tüketebileceğiz?

Önce meyvelerden başlayalım. Yaza doğru emin adımlarla ilerlerken ağızları sulandıran çeşit çeşit meyvelerin de zamanı gelmekte. Mayıs meyvelerinin ortak özelliği ise ömürlerinin kısa olması! Elimizi çabuk tutmak şart. Zamanı uzatmak için bu meyvelerin GDO basılmış hallerini de özellikle mayıs sonunda ve haziran ayı boyunca raflarda göreceğiz. Peki bu meyveler neler?
Çilek
Çilek! Yoğurdunu yapın, pudra şekeriyle gömün veya dondurma yapın ya da taze taze alıp derin dondurucuya kaldırın. Reçel de yapabilirsiniz. Say say bitmeyen besin değeri ve yararıyla çilek, lifli yapısı ile sindirime ve C vitamini deposu olmasıyla vücut direncine lezzetli bir katkı sağlar.

Erik
Erik! Tabii sadece erik deyip geçmemek lazım. Kütür kütür, sulu sulu, hafif tuzlayıp ısıra ısıra yediğimiz muhteşem lezzet. Papaz erik, can erik ve Malta eriği mayısta kaçırılmamalı. Zira mayıs sonu ve haziran ayında elma büyüklüğünde eriklerle karşılaşacağız. Onlardan uzak, ilk eriklere yakın durmalı. Erik de muhteşem faydalarıyla adeta şov yapıyor. Sindirimi düzeltir, kolestrolü bitirir, kansızlığa çaredir..

Mayıs ayı meyveleri çilek ve erik çeşitlerinden ibaretken sebzeler tam bir çıkartma halinde...Bakalım hangi sebzeleri taze taze tüketebiliriz? Sebze listesi oldukça kabarık. O yüzden teker teker değilde bir bütün olarak bakacağız bu arkadaşlara. Hepsi de sağlık deposu ve taze taze tüketildiklerinde lezzet şölenini bizlere sunuyorlar.
Enginar
Enginar, kuşkonmaz, taze bakla, bezelye, semizotu, barbunya, asma yaprağı, madımak otu, domates, ebegümeci, arpacık soğan, marul, roka, taze soğan, sarımsak, taze biberiye, deniz börülcesi, taze nane, ısırgan otu, arap saçı otu, hindiba, çiriş otu ve mizotu...

İşte lezzet saçan sebzeler de böyle. Bu sebzelerin tazeleri hem muhteşem sağlıklı hem de... Sizin de aklınıza birçok mezedir, zeytinyağlıdır, salatıdır geldi değil mi?
Bezelye
İşte mayıs ayı meyve ve sebzeleri böyle. Taze taze tüketelim kendilerini ya da zamanında alıp imkanımıza göre atalım dondurucuya sonra mis gibi tüketiriz. Ayrıca şunu da unutmamak lazım son zamanlarda oynayan gıda fiyatlarıyla baş etmenin en önemli yolu zamanında doğru sebze ve meyveleri tüketmek olsa gerek.

Her ay Food in Mobili'de en tazesinden bulacaksınız sebze ve meyveleri bizden söylemesi. Siz de mailinizi bırakın ve en yeni yazılar mailinize gelsin!






Sokak lezzetlerini say say bitmez ama bir klasik vardır ki, herkesin her yaşta bayıla bayıla tükettiği, kokusu, garnitürü ve hazırlanışıyla bir bütün, harika lezzet; köfte!

Sizlere köfte çeşitlerinden de bahsedeceğiz zira hemen hemen her yörenin köftesi meşhur. Özellikle ekmek arası ya da dürüm olarak sokakta tüketmenin muhteşem bir keyif olduğu köfteyi, Food in Mobili olarak bizde en sevdiğimiz yerde tüketmekten her defasında ayrı bir keyif duyuyoruz ve sizinle paylaşmak istiyoruz.

Taksim Metrosu'nun Gezi Parkı çıkışında akşamları saat 7'den sonra köfte arabası yerini alıyor. Muhteşem bir koku, tam klasik bir araba, kömür ateşi ve ayran...Bol soğan, domates, yeşillik, biber, acı sos...Ekmek ya da dürümle. İddia ediyoruz lezzet süper ve çok beğeneceksiniz. Baharat oranı da gayet iyi. Ekmek arası 7, dürüm olarak 8 TL, 1,5 TL de ayran. İşte bu lezzetin fiyat tarifesi. Eğer yolunuz düşerse bir deneyin deriz. Köfte müdavimlerine duyurulur.



Sokak lezzeti deyince akla ilk gelenlerdendir köfte. Dedik ya bir klasik diye. Futbol maçlarında ya da sinema aralarında hemen dışarı çıkılır ve köftecide bir yarım veya 3 çeyrek gömülür. Kokusu zaten metrelerce öteden gelir ve davetkar bir şekilde burnunuzda dolaşır. O arabanın üzerinde renk cümbüşü halinde en taze domates, biber ve soğanlar beklemektedir. Böyle köftecileri bulmak artık çok zor. Şöyle ki hemen hemen her yerde varken artık her doğal şey gibi sayıları peyderpey azaldı ne yazıkki. Ama Gezi Parkı'nın girişindeki köfteci işte tam da böyle bir silüete ve en önemlisi lezzete sahip.

Elimizde az kaldı böyle lezzetler ve değerler. Kültürümüz mutfakta şekillendiği gibi önemli bir kısmı da sokakta şekillenmekte. Böyle lezzetlere sahip çıkmamız lazım. Boza gibi, kokoreç gibi ve daha nicesi...

Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip edin. Ayrıca mail zincirimize de katılın beraberce büyüyelim :)